
Kraliyet Yeni Zelanda Hava Kuvvetleri (RNZAF), Penguin Mk2 Mod 7 gemisavar füzesini, envantere girişinden on yıl sonra ilk kez test etti.
Füze, 18 Şubat 2025’te HMNZS Te Kaha Firkateyni ile birlikte Arap Körfezi’nde görev yapan RNZAF’nin 6. Filosu’na ait bir Seasprite helikopterinden fırlatıldı.
Aden Körfezi’nde test atışı yapıldı
HMNZS Te Kaha, Yeni Zelanda’nın iki Anzac sınıfı fırkateyninden biri olup şu anda Birleşik Görev Gücü – 150 kapsamında operasyonlarını sürdürüyor. Görevleri arasında Arap Körfezi’nde devriye gezmek, korsanlık, uyuşturucu ve silah kaçakçılığına karşı önlem almak bulunuyor.
Gemideki Seasprite helikopteri, sürekli istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR) desteği sağlarken aynı zamanda savaş gemisinin korunmasına da katkıda bulunuyor.
2024’te test atışı yapılamadı
Penguin füzesi, 2013 yılında Norveçli savunma şirketi Kongsberg’den, Kraliyet Yeni Zelanda Donanması’nın (RNZN) tek gemisavar füzesi olarak hizmet veren AGM-65 Maverick füzesinin yerini almak üzere tedarik edildi. Geleneksel olarak bir tanksavar füzesi olan Maverick, savaş gemilerine karşı da kullanılabiliyordu.
Penguin füzesinin test programı, stoktaki helikopterlerin eskimesi ve motorlarının yenilenmesini gerektiren teknik aksaklıklar sebebiyle ertelendi. Bu nedenle 2024 için planlanan test atışı gerçekleştirilemedi. Ancak bu test, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri için kritik öneme sahipti. Penguin, RNZN tarafından kullanılan iki taarruz füzesinden biri olup diğeri Mark 46 torpidosuydu.
Seasprite ve Penguin füzesinin olmaması durumunda, Anzac sınıfı fırkateynler 11 km menzile sahip torpidonun ötesindeki hedefleri vuramaz hale gelecekti. Bu da gemileri denizden gelebilecek tehditlere karşı ciddi bir dezavantaja sokacaktı.
Penguin füzesinin özellikleri
Penguin füzesi, Kongsberg ile Norveç Savunma Araştırma Kurumu (FFI) tarafından geliştirilen, kızılötesi (IR) arayıcı başlığa sahip bir gemisavar füzesidir. Füze, savaş gemisinin gövdesine nüfuz ettikten sonra içeride patlamak üzere tasarlanmış 120 kg veya 130 kg’lık gecikmeli tapalı bir harp başlığına sahip.
Yeni Zelanda tarafından kullanılmayan Mark 3 versiyonu, fırlatıldıktan sonra süzülerek roket motorunun ateşleme süresini geciktirebilir. Bu sayede menzilini yaklaşık 55 km’ye kadar çıkarırken, Mark 2 versiyonu 34 km menzile sahip.
ABD, bu füzeyi destekleyerek geliştirme sürecine kısmen mali katkıda bulundu ve AGM-119 adıyla kendi Seahawk helikopterlerinde gemisavar silahı olarak kullanmaya başladı.
Yeni Zelanda, Super Seasprite helikopterleri değiştirilip yeni bir deniz taarruz helikopteri hizmete girene kadar Penguin füzesini kullanmaya devam edecek.
Super Seasprite helikopterleri
Yeni Zelanda’nın kullandığı Super Seasprite helikopterleri, kökeni 1950’lere dayanan ve ABD’li Kaman şirketi tarafından geliştirilen UH-2A/B Seasprite helikopterlerine dayanıyor. Bu helikopterler, ABD Donanması’nın Knox sınıfı fırkateynleri gibi daha küçük gemilerine, muharebe arama-kurtarma (CSAR) ve genel amaçlı görevler için hızlı ve kompakt bir hava aracı sağlamak amacıyla üretildi.
Yeni Zelanda, geçici bir çözüm olarak ABD Donanması’ndan dört adet SH-2F tedarik etti. Daha sonra da 2000’li yılların başında beş adet özel üretim SH-2G(NZ) Super Seasprite tedarik etti. Ancak, 2014 yılına gelindiğinde, helikopterler tuzlu su nedeniyle aşınmaya uğramıştı ve kapsamlı bir bakım gerektiriyordu.
Bunun sonucunda RNZAF, Avustralya Kraliyet Donanması’ndan tedarik edilen 10 adet SH-2G(I) helikopterinden sekizini 2015 yılında 6. Filo’da hizmete aldı. Ancak bu helikopterler de artık eskimeye başladığı için 2027 yılına kadar yeni bir modelin sipariş edilmesi bekleniyor. Tedarik edilmesi planlanan helikopterler arasında NHI NH-90, Leonardo AW159 Wildcat ve Sikorsky MH-60R Seahawk seçenekleri bulunuyor.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com / theaviationist